Dünyayı etkisi altına alan Korona virüs, en çok sağlık çalışanlarını etkiledi. Birçok ülkenin sokağa çıkma yasağı ilan ettiği, ölümlerin her gün neredeyse iki katına çıktığı, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri korumak amacıyla kişisel karantina sürecine girdikleri bu olağanüstü günlerde, en büyük risk altındaki sağlık çalışanları görevlerini fedakârlıkla yerine getirmeye çalışıyorlar.
Bu küresel kriz, tüm diğer krizlerde olduğu gibi mevcut eşitsizlikleri daha da derinleştiriyor. Dünya sağlık sektöründeki iş gücünün ortalama %70’ini kadınlar oluşturuyor. Benzer şekilde, Almanya İstatistik Kurumu'nun verilerine göre, Almanya'da sağlık çalışanlarının yüzde 76'sı, sosyal sigorta çalışanlarının yüzde 73'ü, gıda ve temel alışveriş merkezlerinde çalışanların yüzde 72,9'u kadınlardan oluşuyor.[1] Bu veriler, kadınların toplumu ayakta tutmadaki rolünü ve sağlık sektöründeki işgücünün toplumsal cinsiyete dayalı yapısını göstermekle birlikte, kadın emeği üzerindeki mevcut eşitsizlikleri de sergiliyor.
Türkiye’de ise durum Almanya’yla paralellik gösteriyor. Türkiye İstatistik Kurumu tarafından uygulanan Hanehalkı İşgücü Anketi sonuçlarına göre[2], tüm sektörlerde istihdam edilen kadınların toplam oranı yüzde 31,4 iken, sağlık ve bakım hizmetlerinde bu oran neredeyse iki katına çıkıyor. Buna göre, sağlık çalışanlarının yüzde 63,2’sini, yardımcı sağlık profesyonellerinin yüzde 54,5’ini, kişisel bakım hizmeti verenlerin yüzde 88,6’sını, sosyal hizmetler alanında çalışanların yüzde 91,3’ünü, bakım ve temizlik işlerinde çalışanların ise yüzde 93.6'sını kadınlar oluşturuyor. Bu oranlara hane içi ücretsiz bakım emeği de eklediğinde mevcut cinsiyet eşitsizlikleri daha da derinleşiyor. Ayrıca yine aynı verilere göre, kadın emeğinin yoğun olduğu bu sektörlerde ortalama çalışma sürelerinin de diğerlerinden fazla olduğu gözlemleniyor.
Olağan dışı gelişmelerin, küresel/yerel krizlerin ve kitlesel travmaların, cinsiyet eşitsizliklerini körüklediği ve kadınların görünen/görünmeyen emeklerinin bu dönemlerde daha fazla sömürüye maruz kaldığı biliniyor. CEİD, korona virüsün tüm dünyayı olduğu gibi ülkemizi de etkisi altına aldığı bu günlerde daha da artan cinsiyet eşitsizliklerini tüm toplum adına izlemeye ve kayıt altına almaya devam edecek.
[1] Bkz: https://www.birgun.net/haber/salgin-gunlerinde-kadin-emegi-292588
[2] HİA, 2018 verilerinden derleyen Doç.Dr. Emel Memiş