Avrupa Birligi tarafindan finanse edilen CEIDizler Hibe Programi kapsaminda, Adana'da Çesitlilik Festivali gerçeklestirildi. Festival, 17 Nisan’da Panelle basladi, 19 Nisan’da Müzikli Siir Dinletisi ile bitti. Simdilik bitti, seneye yeniden bulusmak üzere ayrildik.
Festival programinda neler vardi? Neler yoktu ki…
17 Nisan’da Panelle basladi, 19 Nisan’da Müzikli Siir Dinletisi ile bitti. Simdilik bitti, seneye yeniden bulusmak üzere ayrildik.
Panelde neler konusuldu?
Tarihi roman yaziciligindan, basinda kadin olmaya, oradan güce-güç olurken zayifin bir hükmü olup olmadigina ve hikaye anlaticiliginin dönüstürücü gücüne uzanildi…
Sema Soykan, kadin ve tarihi roman yaziciliginin yan yana gelmesinin imkansizligindan bahsetti. Neden toplumda imkansiz görüldügünü, toplumun kadindan tarih dinlemek istemedigini. Bildigimiz gibi, söylendigine göre demek daha dogru, tarihi yapanlar erkekler, yazanlar da onlar olmali. Bunun böyle olmadigini hatirlatti.
Ilayda Eskitasçioglu kirmizinin en sevdigi renk oldugunu söyleyerek basladi, regl yoksunlugunun nasil gündemlerine girdigi ile devam etti . Konusmamiz gerek: tedirginlik yaratan bir cümle... ardindan olumsuzluk beklenen… iliskilere dair bitisler, isyerinde kötü haberler bu cümleyle baslar. Isin ciddiyetini anlatir bir nevi. Regl yoksunlugu önemli ve ciddi bir konu, bu nedenle Konusmamiz gerek,…dedi.
Sema Erdogan basinda var olma ile güç arasindaki iliskiye degindi. Kadinlarin kendi çevrelerini belirleyebildiklerini, buna güçleri oldugunu söyledi, biraz da buna inanma gereginin altini çizdi.
Pinar Özütemiz hikaye anlaticiligi ile kendi yolculugunu bulusturdu, sonra katilimcilarinkini… oldugumuz gibi olmanin güzelligine vurgu yaparak.
Ülker Sener acimasizligin hüküm sürdügü yerde gücün anlamini sorguladi. Kiyida kösede kalmis olanlarin sesinin nasil duyulabilecegini, zayifin hükmünün nasil mümkün olabilecegini…tek basina ayakta durabilen güçlü bireye yapilan vurgunun yapisal sorunlari görmezlikten gelmeye yol açabildigini...velhasil güçlenme vurgusu bireyin üstünde bir yüke dönüsmemeli dedi.
Sadece konusulmadi, Yün Bebek filmi izlendi ve yönetmeni ile söylesildi. Sanatçilarin katilimi ile kadin ressamlar sergisi açildi, halk oyunlari izlendi ve Bahçe Duvarindan Astim (Nesat Ertas) ile hep birlikte dans edildi.
Hikayeler anlatildi, hikayeler dinlendi. Siir ve müzik birlikte hayat buldu. Adana Yerel Esitlik Izleme Bilesenleri bizlere “Sanat yapmak için, sanat yapmak istiyorum” demenin yeterli oldugunu yeniden hatirlatti ve sanati toplumsal cinsiyet esitligi ile gündelik hayat ile bulusturdu.